Türkiye Cumhuriyeti 94 yıllık bir geçmişe sahip. 700 yıllık Osmanlı tarihimizi ise ya unuttuk ya da bu bize unutturulmaya çalışılıyor. Hâlbuki bizler 700 yıllık tarihimizle var olduk, köklerimiz bu 700 yıl içinde oluştu. Şimdi ise Cumhuriyetimizin 94. Yılında yeniden var olma savaşı veriyoruz. Yapmamız gereken, 700 yıllık Osmanlı tarihimizi daima hatırlamamız gerektiği gibi, Kurtuluş Savaşımızı ve 94 yıllık Cumhuriyet tarihimizi de zihinlerimizde hep taze tutmak olmalı.
KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI…
İnsanlar yaşanan güzellikleri nasıl unutuyorsa çektiği acıları ve yapılan ihanetleri de unutuyor.
Ülkeler tarihleriyle anılır. Biz, Osmanlı döneminde İmparatorluğumuz dillere destan iken, yanlış yönetim politikası, değer
bilmeme, yarınları görememe vb. gibi nedenlerle topraklarını kaybeden ve değerlerini yitiren bir toplum haline geldiğimizi unutmamalıyız.
Ama buna karşın yine biz, topraklarımız işgal altında ve şartlar tamamen aleyhimizeyken o kadar cesur ve toprakları için düşünmeden canını feda eden bir neslin torunları olduğumuzu; böyle bir dönemde Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bir ulusun geleceği için, yani bizim için canları pahasına mücadele ettiklerini de unutmamalıyız.
İnsanlar kendileri için yaşadıkları gibi toprakları için, çocukları, torunları ve ecdadı için de yaşamayı bilmeli.
İşte bu anlayışı hayata geçirerek bize bugünleri hazırlayan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıyla birlikte tüm bir ulusu, hiç unutmamacasına hatırlamak ve saygımızı sunmak için bu nadide eseri hazırladık. Dilerim ve umut ederim ki siz değerli okurlarımız da bu eseri alıp okurken bizim gibi düşünür, dostlarınıza anlatırken bizim gibi hüzünlenirsiniz.
Geliniz ayağa kalkarak şu son sözleri hep birlikte söyleyelim:
Bizler için canları pahasına mücadele eden siz Atalarımızı saygıyla anıyoruz. Selam olsun sizlere!..